Hayalinizdeki balayı tatili için bize hemen ulaşın!

0 (212) 292 40 42

Küba

Küba, resmi olarak Küba Cumhuriyeti Karayipler’de bir ada ülkesi’dir. Küba 11 milyonu aşkın insanın yurdudur ve Karayipler’de en geniş yüzölçümüne sahip olmanın yanı sıra en kalabalık ada milletidir. Başkenti Havana’dır. Küba’nın resmi dili İspanyolcadır. Ada, etrafındaki sular tarafından ılıklaştırılmış bir tropikaliklime sahiptir. Küba’da iki mevsim vardır: Nisan-Ekim arası Yağışlı Mevsim (23 derece) ve Ekim-Nisan arası Kurak Mevsim (29 derece)’dir.Küba halkının çoğunluğu Katoliktir. Az sayıda Protestan da bulunmaktadır. Afrika’dan gelen halkların dini ise, Reglade Ocha ve Santeria’dır. Para birimi Küba Pezosudur. KLM ile Amsterdam aktarmalı 15 saat 50 dakika veya Air france ile Paris aktarmalı 18 -25 saat gidilebilir.

Nelere dikkat edilmeli ?

Yanınızda nakit bulundurun. USD yerine EUR tercih edin . USD için %10 oranında  komisyon alınmaktadır. ATM yok ve neredeyse hiçbir yerde kredi kartı geçmiyor.

Orada size yaklaşanlardan eğer rahatsız olursanız , ‘ no thank you ‘ dediğniz an uzaklaşıyorlar. Israrcı değiller. İngilizce değil de İspanyolca biliyorsanız , tatiliniz daha da güzel geçecektir. Gitmeden önce birkaç kelime öğrenmenizde yarar var.

Küba’dan ayrılırken havalimanında 25 CUC’luk alan vergisi var. Bunu nakit olarak bulundurun.

Alışveriş açısından da çok ucuz bir ülke değil. Mesela puro aldığınızda hükümetin kontrolü altında alışverişinizi yapıyorsunuz, Hükümetin özel dükkanlarından alıyorsunuz. Bu da fiyatların yukarıya çıkması demek. Gerçi insanların sokaklarda sattığı purolar da var; ama kalite olarak güvenemiyorsunuz. Eğer bir belgeniz yoksa bunları dışarı çıkarmak da sorun olabiliyor. O zaman mecburen pahalı yerden almak durumunda kalıyorsunuz. Çünkü onlar size belge veriyorlar.

Turistlere CUC (convertible peso) adlı halkın kullandığından farklı bir para birimi veriliyor. CUC, dolarla eş değerde ve halkın 16 pesosuna denk. Yarım CUC bahşiş bile, sevinç nedeni oluyor..

Suç oranı çok yüksek değil ancak insanların yaşam standartları çok düşük olduğu için ve turistler onlara göre çok fazla bir gelire paraya sahip oldukları için bu bazen onları yoldan çıkartabiliyor. O yüzden geceleyin karanlık yerlerden ve plajda yürümekten çekinmeniz gerekiyor.

Eğer ekmeksiz yemek yiyemem diyorsanız, yanınızda ekmeğinizi götürmeniz gerekecek. Küba halkı ekmek nedir bilmiyor. Küba’da ekmek yok… Ekmeğin yerine yemekte; haşlanmış pancar, patates ya da yağsız pirinç pilavı yiyorlar.

Küba’da neler yapılabilir ?

Küba turu sırasında elbette Havana mutlaka görülmeli hatta orada konaklama yapılmalı. Ülkenin Başkenti ve en önemli turizm merkezlerinden biridir.

Trinidad’a gidebilirsiniz. En güzel kolonyal şehirlerden biri. En güzel Küba fotoğraflarını burada çekebilirsiniz.

Varadero görülmeli. Adanın en güzel plajları burada bulunur.

Devrimin en önemli kahramanı Che Guevara’nın mezarı’nın bulunduğu Santa Clara’ya gidilebilir.

Santiago de Cuba’ya gidilebilir. Yine adanın güzel şehirlerinden biridir.

Doğal ortamı bozulmamış, gerçek Küba yaşamını hissetmek istiyorum diyorsanız, Baracua’da gidebilirsiniz.

Çok güzel vadiler ve tütün tarlaları bulunduğu Pinar del Rio görülebilir.

Latin müziğinin eşsiz tınısını sokaklarda yükselirken gece hayatı Küba ‘da daha yeni başlıyor olacak. Özellikle başkent Havana gibi büyük şehirlerde her türlü eğlence imkanını bulmanız mümkün. Dans etmeden dönmeyin.

Rom içebilirsiniz.

Puro alabilirsiniz.

Çift kişilik, yanları açık Coco Taxi’lerle şehir turuna çıkın.( Coco taksi veya normal taksi ve alışverişte mutlaka pazarlık yapın. Farkı göreceksiniz. )

Che’nin devasa portresiyle fotoğraf çektirin.

Küba’da kek, çikolata bulmak çok zor. Hatta imkansız gibi. Çocuklar için bisküvi ve çikolata inanılmaz makbul çok mutlu oluyorlar.

Plaza de San Francisco de Asis’e de uğrayın, meydanın çevresindeki sömürge döneminden kalma rengarenk binaları görmeye değer.

Hemingway’in 30 yıl yaşadığı ev şehre karayoluyla 20 dakika uzakta. Müzenin bahçesi ev kadar etkileyici. Evin çok yakınında Cojimar isimli küçük bir balıkçı kasabası bulunuyor. Yazarın sık sık gittiği kafe La Terraza’da “İhtiyar Balıkçı ve Deniz” romanına esin kaynağı olan yaşlı balıkçı Don Gregorio’nun fotoğrafını göreceksiniz. Balıkçının ismini taşıyan mavi kokteyli içip dingin denizi seyredin.

Havana’nın Miramar semtinde geçmişte zenginler yaşarmış. Buradaki Emilano Zapata Parkı’na gidin. Köke dönüşen dallarıyla ünlü ficus türü ağacı görün. Hayret edeceksiniz.

Yukarı